Yazar, Çevirmen Ahmet Tüzün’ün 13. Yıl Dönümünde Dünya Hâli
İnsan, doğanın üzerinde tahakküm kurmak, doğayı kendi yararı için kullanmak için teknolojiyi geliştirdi, teknoloji öyle hızla ilerledi ki dijital çağın bir aşaması olan yapay zeka devreye girdi. Yapay zekanın insanlığı nasıl değiştirip dönüştüreceği felsefi olarak sorgulanıyor, tartışılıyor.
Yapay zekanın, trans hümanizm açısından, insan yaşamına faydaları olabilir. Ancak, etik bağlamda üzerinde düşünülmeye, tartışılmaya ihtiyaç olduğu aşikâr. Uluslararası ilişkiler, siyaset ve demokrasi tarihi bağlamında bir dönüm noktası sayılabilecek Trump -Zelensky görüşmesi, güçlünün zayıf üzerindeki tutumunu, daha açık seçik bir hale getirmiş bulunuyor, bu görüntülerin bireylerin ve toplumların yaşamının yapay zeka tarafından nasıl manipülatif hale getirebileceği üzerine düşünmek gerekiyor.
İnsanın henüz tahakküm edemediği en önemli mekanizma zaman. Zamanı durdurmak, akışını değiştirmek olası değil, geçmiş, şimdi ve gelecek iç içe geçmiş bir şekilde belleğimizde yerini alıyor. Zamanın akışı içerisinde, sosyo ekonomik koşullarla baş etmeye çalışarak kendi varlığımızı sürdürmeye çabalarken, kültürel birikimlerimizi nasıl koruyacağımız önemli bir mesele olarak önümüzde duruyor. Felsefe, sanat, edebiyat gibi alanlarla uğraşmak, neoliberal - kapitalist ekonomi düzeni içinde üretimde bulunmak, üretimlerin değer görmesi, geleceğe aktarılması gittikçe zorlaşıyor.
Doğanın ve zamanın devinimi, insanlığın güvenebileceği tek hakikat şimdilik, yaşama bağlılığı ve umut etmeyi duyumsatabilecek.
Hız ve haz çağında, insanın tefekkürle sabrederek öğrenmesi, hele hele kendi kendine öğrenmesini önemli buluyorum. Anlamadığımız hiçbir şeye ne sadakat duyabilir, ne koruyabilir, ne de sürdürebiliriz. Kültürü anlamak, farklılıklarını kavramak temel meselemiz olmalı.
Bu manada Ahmet Tüzün’ün kültürel mirasını korumak ve anlamakla geçiriyorum ardından geçen yılları. Eğer anlama çabası vermeseydim,-her şeyi anlama imkanımız yok elbette, olabildiğince-, bu mücadeleyi sürdürmem zor olurdu. Her zaman kulaklarımda bir ses var; “Pes etme!”, diyordu, bana bıraktığı ses kaydında.
Kültür insanı, Ahmet Tüzün’ün perspektifi sadece edebiyat ve sanatla sınırlı değildi, siyasal kültürü yakından takip eder, sivil toplumu ve örgütlülüğü savunurdu. Ekonomik koşullarını, her zaman kültür ve sanatı yaşatmaya adadı, bu tutumunun bilincinde olarak hareket etmeye çalışıyorum.
Yaşamdan ayrılanların hatıralarını yaşatmak, varlıklarını duyumsatmak, onların bize bıraktığı bir sorumluluk, kendi yaşamımızı idame ettirirken.
Sevgili Ahmet Tüzün’ü yaşama vedasının 13. yıl dönümünde sevgi ve özlemle anıyoruz.
İmren Tüzün
İletişim: info@ahmettuzun.com
Facebook Sayfası için tıklayınız...
Copyright © 2009-2023 Ahmet Tüzün. All rights reserved.
designed by DESTECH İNTERNET HİZMETLERİ